31 Ağustos 2013 Cumartesi

6. Gün: Kenpo X - Dövüşmek Hiç Bu Kadar Keyifli Olamazdı

Bugün Karate günü! Kenpo X'in amacı sizi sıkıcı kardiyo egzersizleri yerine eğlenceli ama bir o kadar yorucu dövüş hareketleri ile yağ yakmanızı sağlamak. Bugün gece yarısı yorumumu yazdığımdan sıcağı sıcağı bilgi veremiyorum ama şu an birçok yerimin ağrımasının sebebi muhtemelen Kenpo X, zira bazı hareketleri çok sevdiğimden kendimi epey zorladım.



Hareketlerde yapamadığım bir şey olmadı, sizin de olacağını sanmıyorum çünkü çok ağır şeyler tok, yumruk at, aparkat at, tekme at, geriye tekme at gibi şeyler. Burada kalite yine ön plana çıkıyor, mesela arka tekmeler ya da ayağımı ne kadar kaldırabilmek gibi.

Program her zamanki gibi standart ısınma hareketleri ile başlıyor farkı bacakalra yükleneceğimiz için bacaklara özel farklı egzersizler içeriyor. Isınma sonrası beklemeden boksörlüğe başlıyoruz. Tony Horton bize birçok yumrum çeşidi öğretiyor, bunların arasında savunma benzeri şeyler de var. Standart olarak başladığımız yumruklarda 25'lik setin sonunda kendisi bonus olarak hızlı versiyonunu seri bir şekilde yaptırıyor ki burada ciddi bir şekilde gaza geliyorsunuz. Boks hareketlerinde vücudunuzun da hareketli olmasını istediğinden kendinizi Muhammed Ali sanabilirsiniz, hani kelebek gibi uçarım arı gibi sokarım tadında.

15 dakika kadar üst kısıma yumrum hareketleri ile çalıştıktan sonra, bacakları ısıtıp tekmelere başlıyorsunuz. Başta aklınızda bile olmayan dövüşme fikri, hareketlerle birlikte karşınızda hayali bir karakter olduğu yönünde size telkinler veriyor. Ben en son ciddi ciddi birini düşünüp hareketlerimi yapınca daha etkili sonuç aldım :) Çünkü yumrukların ve tekmenin gideceği yeri hesaplayabiliyordum. Tekmelerde düz, yan ve arka tekmeler yapıyoruz. Yine burada da seri tekmelemeler sizi gaza getiriyor.

Son kısımda yeniden kollara dönülüyor. Bolca yumruktan sonra beklendiği üzere tekmelerle yumruklar birleşiyor. Yani karşınzıdakine bir yumruk bir de tekme atıyorsunuz. Bu da demek oluyor ki ciddi bir yağ yakıyorsunuz. Benim program boyunca en eğlendiğim hareketler serisiydi.

Böylelikle ilk haftayı başarıyla tamamladım. Bunun gururunu yaşıyorum. Daha ilk haftadan bile vücudumda fark ortaya çıktı. Karın kaslarım belirginleşti, vücudum dikleşti. Blogun bundan sonraki işleyişi nasıl olacak bilmiyorum, sonuçta aynı hareketleri tekrar edeceğim üzere yaptım, bu sefer böyleyki şeklinde olabilir. Ama programın ilk denemeleri olan bu yazıları bir kenardan her yerden erişilebilir yapacağım ki başlamayı düşünenlerin aklında fikir olsun. Bunun dışında Yoga X yerine Cardio X yapmayı düşünüyorum, hatta muhtemelen yapacağım.

Pazartesi görüşmek üzere.

30 Ağustos 2013 Cuma

5. Gün: Bacaklar ve Sırt - Legs & Back

Başlamama daha var dediğimi hatırlıyorum, şimdi neredeyse ilk haftamı bitirdim. Beşinci gün bacaklar ve sırt bölgesi ve AB Ripper yani karın kaslarını kapsıyordu.


Legs & Back isminden de anlaşıldığı gibi sırt ve bacaklara yönelik bir egzersiz. Hafta boyu neredeyse çalıştırılmadık kas bırakmayan P90X'te vücudun en güçlü yerlerinden olan bacakları da es geçecek değildik.

Klasik olarak ısınma hareketleri ile başlıyoruz ama bu sefer ısınma hareketlerimiz bacakalra yönelik olduğundan bol bol zıplama var. Sabahın ilk saatlerinde ısınmadan ilerideki ağır bacak egzersizlerini yapmak düşünülemezdi. Günün başında her zaman bir -tip of the day- yani günün tavsiyesini duyarız, bu gününkisi "quality over quantity" yani yaptığınız hareketi ne kadar etkin yaptığınız, sayı olarak ne kadar fazla yapmanızdan önemlidir. Ben zaten bu tavsiyeye uyduğumdan kendimi zorlamamaya kararlıydım ama doğuştan gelen güçlü bacaklarım bu programda barfiksler hariç bacak egzersizlerinde sayı olarak çok azaltmamamı sağladı.

Duvara yaslanmanın bu kadar zor olacağını düşünmüş müydünüz?

Programda en sevdiğim kısımlardan birisi duvara yaslanarak yapılan oldu. Diyelim bir yerde biri sizi ağaç ediyor bunu yapabilirsiniz. Duvara yaslanmak diyince kolay bir şey gelmesin, günün en zor hareketi buydu diyebilirim. Bacaklarınızın yorulmasını fırsat bile Tony Horton sizi barfikse yönlendiriyor. İşte o korkulan an. Zira programın ilk günü Chest & Back'te barfiksim olmadığı için oturduğum yerden dumbell ile hareketleri taklit etmiştim. Fakat barfiksim hazır olduğundan o acı gerçekle karşılaştım. İlk programda "german potato soup" bol bol sandalye kullanıyordu, bu sefer pek aktif gördüğün britanya bayraklı kadın sporcu gayet aktif olarak 15 barfiksle başlayınca ık diyemedim. Ben ilkinde 3 barfiks çekebildim ki alıp denediğimde 1 yapmıştım. Demek ki ısınınca biraz daha fazla olabiliyormuş. Gün içerisinde üç bacak hareketi varsa bir de barfiks var ki hem de ne barfiksler. Ters, düz, iki ters-iki düz değişmeli derken sandalye de ayağınızın altında olsa elleriniz şişiyor.

Yaratıcı bacak egzersizlerinden Groucho Walk

Benim barfiksle ilgili kendime notum ellerim. Yani bence ellerim acıdığı ve kendime güvenmediğim için çekemiyorum. Bir de sanki kapıya çok güvenemiyorum ve dar geliyor bu alan. Bu sebeple kendime o izlerken gördüğümüz elastikten alacağım çünkü böyle giderse barfikste ilerleyemeyeceğimden korkuyorum. Ama yine de kendimi zorladım. Sandalye ile 8-10 barfiks çektiğimi söylemeliyim ama tatmin olamadım. Aslında gün sonunda çok da yüzümün gülmemesinin sebebi bu, barfiks..

Sonuç olarak barfiksler hariç zorlanmadığım bir gündü, bacak hareketleri bence oldukça kolaydı. Şu an iyi hissediyorum, belki bir akşam koşusu ikram edebilirim kendime? Haftanın son gününde yarın görüşmek üzere.

Barfiks korkumu yeneceğim umuyorum



29 Ağustos 2013 Perşembe

4. Gün: Yoga - Oysa Dışarıdan Ne Kolay Gözüküyordu!

Namaste! Günümüzün en popüler aktivitelerinden biri ile tanışıyoruz bugün.. Yoga. Aslında hepimiz o ünlü hareketi yapmışızdır, hani çene altında ellerin kavuşturulduğu o dua hareketini. Kültürümüzde de olduğundan hepimiz biliriz bağdaş kurmayı ya da lotus oturuşunu. Ama nedense daha çok "entel" olarak nitelendirilir yoga yapanlar ve pek de spor olarak bilinmez. Genel olarak konu hakkında bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğumuz için yoga'yı da birkaç kulaktan dolma bilgi ile ezip geçeriz. Bugün ben de hakkında az fikir sahibi olduğum yoga hareketlerinin nasıl zor olduğunu kavradım. Uzatmadan günüme geçeyim.


Öncelikle bugün yine pek iyi uyanamadım. Zira dün planladığım saatten biraz geç yatmak zorunda kaldım ve kalktığımda pek spor havamda değildim. Ama uzun zamandır içten içe en fazla merak ettiğim gün Yoga günüydü o sebeple bir silkelendim ve yine saat 8:00'de spor odamdaydım. Bugün tek program olduğu için mutluydum çünkü tahminime göre biraz erken tamamlayıp işlerime erken başlayacaktım. Fakat video'yu açar açmaz bir şok yaşadım. Çünkü genelde 59 dakika ile başlayan sayacımız bu sefer 1 saat 39 dakika idi ve daha ilk dakikadan hüsrana uğradım.

Sonra kendimi toparlayıp odaklanmaya çalıştım ve her zamanki gibi basit egzersizler ile hareketlerimize başladık. Fakat çok hoşuma giden bir şey farkettim. Normalde agresif, heyecanlı, zıpır, yüksek sesle konuşan Tony Horton gitmiş yerine adeta bir mevlevi şeyhi gelmişti. Adam kısık sesle konuşuyor, komutlarında arkadaşlarına gaz vermiyor, tamamen bir transtaymış gibi hareket ediyordu. Arka planda hareketlere göre değişen o gaz müzikler gitmiş yerine sakin ve huzur veren bir müzik gelmişti. Bu çok hoşuma gitmiş olsa da hareketlerin zorluğu, ekranı yerden izleyemey çalışmak, hareketleri yapamamak eylemlerim arka arkaya gelmeye başladı. Kendi kendime diğerlerinde bu kadar zorlanmadım bu nedir yahu gibi çokça ses çıktı, hatta ilk defa "ileri mi alsam" dediğim oldu. Bazı yerlerde de Yoga X programını yapmayan, değiştirenler olduğunu hatırladım ama madem P90X'e başladım, bu düşünceleri kafamdan silmeliyim moduna girdim ve hareketlerin aynısını yapamsam da iyi bir taklitçi olmaya çaba gösterdim.

Saatler 45 dakika kaldığını göstermiş ve artık her yerimden ter boşalıyorken Horton'dan hiç beklemediğim şekilde "az kaldı, yorucu kısım bitiyor" gibi komutlar duymaya başladım ve ister istemez inanılmaz mutlu oldum. Sonra anladım ki Yoga X programının en zor kısmı ilk yarısı imiş. Oysa diğer programlarda genedel ilk hareketler kolay olurken sonrakiler zor oluyordu. Ben de ister istemez "başlangıç böyleyse Yoga'da sınıfta kaldım" stresine girmiştim. Güç bölümünü "güç bela" bitirdikten sonra ki şu aşağıdaki hareketi kim yapabilir size sorarım, denge hareketlerine geçtim.

Denge bölümü ilk bölüme göre biraz daha kolay olsa da fotoğraflardan da görebileceğiniz gibi extreme hareketler içeriyor. Elbette bunları yapmak zorunda değilsiniz ama Horton her zaman ki gazlarıyla sizleri denemeye itiyor. Ben crane hareketini denediysem de bu sefer başarılı olamadım ve açıkçası ileriki zamanlar için de çok bir umudum yok. Tarif ederken kafa üstü düşebileceğinizi bu sebeple bir yastık koymanızı tavsiye ediyor, bunu duyunca yapmayı bıraktım zira kol ya da kafamı sakatlamak istemedim :)

Crane hareketinin geldiğini anlayınca kafamı sallayıp - hayır olamaz dedim..


Daha kolay versiyonu vardı allahtan..

Görüntü olarak beni en çok korkutan ve denemekten dahi uzaklaştıran şu hareketi de esgeçmeyelim

Sonuç olarak pek beklediğim gibi çıkmasa da yer yer beni zorlayan Yoga X'i programımdan çıkarmayacağım ve elimden geldiğince bu hareketleri yapmaya gayret edeceğim. Diğer günler gibi bir bitkinlik, terleme ya da yorgunluk olmadığı gibi vücudumu dinlenmiş hissediyorum. Bu arada dün ağır programa rağmen akşam 1 saat jogging yaptığımı da ekleyeyim. Bu günlerde içime bir şey kaçmış gibi enerjik hissediyorum, teşekkürler P90X! 

Bugünlük bu kadar, yarın görüşmek üzere.




28 Ağustos 2013 Çarşamba

3. Gün: Omuzlar ve Kollar - Shoulders & Arms

Ne güzel bir gün değil mi? Evet güne böyle pozitif cümlelerle başlayınca gerisi de böyle geçiyor. P90X maceramın üçüncü gününe hoşgeldiniz. Bugün omuz ve kollar ve elbette AB Ripper yani karın kasları günü idi. Fazla soğumadan nasıl geçtiğini anlatayım.



Bugün tam 8:00'de spor odamdaydım. 2. günden aldığım ders sebebiyle dün akşamki yemeği aksatmadım ve sabah daha zinde uyandım. Hafta boyunca programı yeni tanıdığım için zamanlama konusunu oturtamadım, 7:40'da kalkıyorum ve sporun yaklaşık 1,5 saat süreceğini hesaplıyorum. Fakat bugünki program daha uzun çıktı ve yaklaşık 2 saat spor yapmış oldum. İşe geç kalmamak adına artık saatimi 7:00'e kurup en geç 7:20'de spora başlamak istiyorum. Ne demişler erken kalkan yol alır.

Evet bugüne 1 saatlik omuz ve kol programı ile başladım. Bu program için dumbell olmazsa olmaz, eğer hala almadıysanız bir an önce alın derim zira çoğu harekette dumbell kullanılıyor. Benim az da olsa spor salonu deneyimi olanlar için bu hareketler fazla yabancı gelmese de Tony Horton bu hareketleri değiştirmiş ve geliştirmiş. Yanlış anlamıyorsam toplamda 14 farklı hareket var ve bunların 2'si bonus. Elbette tekrarları var ve Horton bizden 16 sayısını hedeflememizi istiyor. Yine en önemli uyarısı "egonuza yenik düşmeyin, az kilo ile çalışın" oluyor.

İşte bu acıtacak..


Her zamanki gibi basit egzersizlerle başladığınız maratonda omuz ve kol bölgelerine yönelik hareketler yapılıyor. Beni en çok yoran saldalye ile yaptığımız "chair dips" oldu, ciddi anlamda bir yanma hissettiğimi söylemeliyim ama bırakmadım ve "Side tri-rise" isimli yatarak yapılan hareketi başta pek kavrayamasam da sonra sevip kendimi zorladım, programı izlerken göreceksiniz arkadaki kadın sporcu ile Horton bir yerde kapışıyorlar ve Horton 25 yapıp onu geçiyor ama daha fazlasını yapamayacağını da itiraf ediyor.

Daha önce omuz ve kol çalışmışlar için çok zor bir program değil ama sonrasında AB Ripper yapacağınızı unutmayın. AB Ripper bugün benim için daha kolaydı, yapamadığım birkaç hareketi yaptım. Hatırlıyorum ilk gün o basit bisiklet hareketini bile yapamamıştım zira ayaklarım kalkmıyordu. 2 saatlik bu yoğun spor bittiğinde ciddi anlamda yorulmuştum ama 3. günde farkettim ki beni en çok yoran videoya olan yoğunlaşmam. Hareketleri öğrendiğimde çok daha rahat ve seri bir şekilde yapabileceğimi ve odaklanabileceğimi umuyor ve buna inanıyorum.

Küçük bir not, siz siz olun sakın spor sonrası gaza gelip az da olsa halterle kol çalışmayın, şu an biraz bel ağrısı çekiyorum.

27 Ağustos 2013 Salı

2. Gün: Plyometrics - Zıplamaya Hazır mıyız?

1. gün'ün benim için ne kadar harika olduğunu anlatmıştım. Bu sebeple ikinci günü iple çektim ve uyanma saatimi daha erkene aldım. Benim bu gün ile ilgili en büyük hatam 1. günün akşamında bir şey yemeden yatmam oldu. Zira sporda en kötü şey tokluk ve açlıktır. Yani spora başlamadan önce ne çok aç olacaksınız ne de tok. Ne yazık ki ben akşam yemeğinin 17:00 gibi yiyip sonrasında ufak atıştırmalar yaptığımdan sabah biraz kırgın uyandım ve ilk günü aksine ayağımı sürüyerek sporuma başladım.

Tavsiye: spora başlamadan önce yemek yemeyin ama atıştırma olarak birkaç badem ya da muz, elma gibi meyvalardan bir adet yiyin ki spor için enerjiniz olsun. Unutmayın, spordan en az 1 saat önceye kadar yemek yememelisiniz! Dolu bir mide ile P90X yapmak nasıl bir intihar olur tahmin etmek bile istemiyorum, muhtemelen kusarsınız.

Bu programdayken bazen fazla gaza gelebilirsiniz


Evet bugünki egzersizimizin adı "Plyometrics" idi. Bol zıplamalı, sürekli hareket halinde olduğunuz bu spor için en önemli tavsiyem zemin ve ayak ikilemi. Beni en çok zorlayan sabahın erken saatleri olduğu için yan komşuları rahatsız etme tedirginliği oldu. Zira ciddi anlamda zıplamalar var her ne kadar Horton "çıt çıkmayacak" uyarıları ile inişleri kontrol ettirmeye çalıştıysa da ben yine de ayarı sağlayamadım. Öncelikle benim gibi çıplak ayak çalışacaksanız zemininizin halı ya da benzeri zedeleyeci şeylerle kaplı olmadığına emin olun, zira benimkisi halıfleks kaplıydı ve çok rahat değildim, muhtemelen bir sonrakini ayakkabı ile deneyeceğim ama bu durumda da çok gürültü çıkaracağım, zira zeminim tahta, belki bu egzersizi taş bir alanda yapmak daha mantıklı olabilir.

Bu egzersizde muhakkak bir kalp ritmi ölçen saatiniz olmasını tavsiye ediyor, bende şu an bu yok ve açıkçası çok gerek duymadım zira egzersizlere yetişeceğim derken ya da ritmim çok artttığında zaten bol bol mola verdim. Bir gün öncesine göre vücuda çok yüklenilmiyormuş hissi verse de en az 3 katı daha çok terlediğimi ve ilk defa "bitsin artık, sanırım buraya kadar" gibi yorumları sık sık yaptım ve sürekli "kaç dakika kaldı, acaba atlsam mı" gibi içseslerle karşılaştım. Tahminin hem zemin sorunum, hem açlık problemim hem de hareketlerin sıkıcı gelmesi idi. Ama egzersizden 3 saat geçtiği şu anda bırakmadığım ve elimden geldiğince hareketleri tamamladığım için mutluyum ama evet şu an her yerim ağrıyor.

Sonuç olarak pek beklediğim gibi geçmemiş de olsa 2. günü de başarıyla tamamlamanın mutluluğunu yaşıyorum. Yarın görüşmek üzere.

1. Gün: P90X'e Başlamak

Bu blog aslında benim P90X egzersizlerine sıkı sıkı sarılmam için açtığım bir rahatlama alanı. Burada bu oldukça yoğun spor programının nasıl yapılacağını felan anlatmayacağım, tek isteğim her sabah canımı okuyan ve okuyacak bu program sürecinde yaşadıklarımı bir yere saklamak. Belki sizlere de faydalı olabilir.

Öncelikle ben P90X classic versiyonu ile başladım. Baktım insanlar aylar öncesinden planlar yapmış, müthiş diyet programları hazırlamış. Bense bir gün çok hareketsiz kalmaya başladığımı farkedip bana yakın güzel bir parkurda koşmaya başlayıp bunu çok sevince önceden haberdar olduğum P90X'e neden olmasın diyiverdim.

Barfiks, şınav aleti, mat ve bonus olarak bir halter aldım. Dumbell ve ağırlıklarım vardı zaten böylelikte tüm ekipman toparlandı. P90X'ten önce her akşam en az 1 saat jogging yaptım yani vücudum biraz hamlığını yenmişti ve başlayıverdim. Yani tavsiyem siz de çok fazla düşünmeyin, başlayın.

Beni en çok düşündüren seçeceğim seviye ve diyet olmuştu. Boyum 1.76 ve kilom 71 idi yani amacım kilo vermektense sağlıklı bir vücuda sahip olmaktı ve uzun zamandır istikrarlı spor yapmadığımdan en basit (lean), klasik ve extreme arasından klasiği seçtim ki acaba lean mi seçsem diyordum, doğru yapmışım.

P90X Ekipmaları - O kadar da fazla değil, değil mi?


İlk Gün

Okuduğum yazılarda "kustum, çok zor, öldüm" gibi yorumları okuduğumdan açıkçası çok korkuyordum ilk günden. Chest & Back ve Ab Ripper içeren yaklaşık 1,5 saatlik ölümcül bir programı içeriyor ve zaten P90X'i daha ilk günden insanların bırakmasının sebebi de bu ağır program.

P90X'e Chest & Back İle Merhaba Diyoruz

Chest & Back sadece şınav ve barfiksten oluşuyor diyebilirim. Yani eğer eğitimcilerimizin yaptığı kadar hareket yaparsanız muhtemelen 300 şınav ve 150 barfiks çekebilirsiniz program bittiğinde. Üstadımız Tony Horton'ın da dediği gibi "biz bu sayıları yapabiliyoruz ama siz yapamayacaksınız, üzülmeyin burada amaç bir rakam hedeflemek ve onu yapabilmek". Yani onlar 30 hedefleyip yaparken siz 10 hedefleyin ama yapın. Belki de barfiksim ilk güne gelmediği için belki de ilk günün heyecanı ile ben ne kustum ne de über bir yorulma yaşadım. Aksine çok eğlendim.

"Çekinmeyin videoyu durdurun, dinlenin, biz bir yere kaçmıyoruz" Horton'ın gaz veren ikinci uyarısı ve bunu sürekli söylüyor ve ekliyor "zira aşırı zorlamalar sakatlanmalara yol açabilir, iyi hissetmiyorsanız bekleyin". Evet "adamlar 30 yaparken ben nasıl 15'te kalabilirim!!" isyanı ile 16'yı yaparken sağ kolunuzda bir acı hissetmemeniz için kendinize göre programı hesaplayın zira bu iki günlük bir antreman değil aksine 90 günlük tüm vücudunuza saldıran bir acayip program bu sebeple sabırlı olun ve bir sonraki hafta çektiğiniz 10 şınavı 15 ile deneyin.

diaomond push up
Diamond ya da Heart Pushup ile Şınav hiç bu kadar zor olmamıştı..

Kendime dönecek olursam barfiksim olmadığı için yerde oturur şekilde yapılan hareketleri dumbell ile yaptım ki biliyorum çok daha hafif bir şekilde de olsa bu hareketleri atlamamış oldum, belki de perişan olmamamın en temel sebebi barfiks olmaması idi, zira hiçbir zaman barfikste başarılı olmamışımdır. Ama korkulmaması gerekiyor zira German Potato Soup olarak tanıdığımız kızımızın yaptığı şekilde bir ayak saldalyede olacak şekilde barfiks çekeceğiz muhtemelen ilk ay. Sonradan bir yaratığa dönüşebilirsek belki bu sayıyı artırırız ama odağı bozmayalımi, yapamadığımız hareketlere üzülmeyelim zamanla yapılacaktır.

Ab Ripper İle Karın Kaslarına Yoğunlaşıyoruz

Gelelim Ab Ripper'a.. En çok sevdiğim egzersiz her zaman mekik ve yer hareketleri olmuştur. Bu sebeple chest bitse de bir an önce başlasak dediğim ve kendime göre şov yapacağıma inandığım bu  egzersiz programı benim için tam bir hüsran oldu. Toplamda 16 dakika olmasına rağmen midenizin altından dizlerinize kadar her yeri aktif bir şekilde çalıştırdığı için 16 dakikanın sonunda ayağa kalkamayabilirsiniz, Chest programında kollarınız çok yorulduysa hem ayak hem kollar işlemez hale geldiğinden ciddi anlamda ayağa kalkamayabilirsiniz, o yüzden yine Horton'un dediği gibi "bu işte yeniyseniz -take your time- azıcık sabrediverin". Toplamda 11 hareket olan bu programda beni en çok dağıtan kasık tarafında oldu, bir sıra ciddi anlamda bir koltuğa yığılmak zorunda kaldım zira bu bölgeme yönelik hiç spor yapmadığımı farkettim.

AB Ripper'da tanıştığımız Adam.. İnsan Değilsin


Eğer kaliteli bir matınız yoksa muhakkak alın zira 16 dakika boyunca yerde olacaksınız ve poponuz alarm verecek. Oldukça kolay gözüken bu egzersizlerinden bir hareketi beceremediğimi de ilave etmeliyim, daha sonra denediğimde yaptığımı görünce yorgunluktan yapamadığımı anlamış oldum ama yine Horton'ın yorumuyla "bunun kolay olacağını kimse söylememişti". O yüzden susuyorum.

Sonuç olarak sabahları uyguladığım bu programın ilk günü tamamlandığında karın kaslarım, omuzlarım ve göğüs bölgem ciddi anlamda şişmişti ve o zaman anlamıştım programın bu bölgelere odaklanıp olabildiğince kası hareket ettirdiğini. Bu harika günden sonra ikinci günün sabahını iple çeker oldum. Umuyorum programı bozmayacağım ve her sabah 90 gün boyunca uygulayacak ve aynı gün içinde bu bloguma gelip yorumlarımı aktaracağım. Bugün ikinci günüm ve ikinci günle ilgili yorumumu da ayrı olarak gireceğim. Böylelikle blogda 90 gün dolduğunda umuyorum o zaman sizinle bir fotoğraf paylaşacağım.

Hoşçakalın.